18 Ağustos 2017 Cuma

Güzeller güzeli Prag

Sen nasıl güzel, nasıl fotojenik bir şehirsin Prag! Tamam kabul etmek gerekir ki tüm avrupa şehirleri bir noktada birbirine benziyor fakaaat Prag beni gündüzüyle gecesiyle, kaldırımlarıyla havasıyla her şeyiyle çok etkiledi.



















Kafka'nın şehrini görmek çok uzun zamandır hayalini kurduğum bir deneyimdi. Üniversite yıllarımdan beri; Prag'ı gördükten sonra içten içe Kafka'nın ruh halini daha iyi anlayacağımı, şehrin onun üzerindeki etkisini ve eserlerini oluştururken aldığı ilham kaynaklarını net bir şekilde göreceğimi düşünürdüm. Ve işte nihayet hayali kurduğum gün geldi çattı! Şehrin kaldırımlarında dolaşırken ve puslu havasını koklarken kendimi Kafka'nın yerine koymaya çalışıyorum. Kafka'nın eserlerindeki karamsarlık hali şu an o kadar normal geliyor ki...



K for KAFKA! 

Kafka Müzesi'nden sonra soluğu John Lennon duvarında alıyoruz. Hemen sonra kendimi, duvarın önünde müzik yapan çiçek çocukların videosunu çekerken buluyorum. O kadar tatlı ve sıcaklar ki! Fakat ne yazık ki çekmiş olduğum video silinip, uzay boşluğunda bir yerlerde süzülüyor. Şu an elimde o videonun olmasını çok isterdim ama olsun n'apalım. Hem... Video silinmiş olsa da kalbimin derinliklerinde sıcacık yaşamaya devam edecek. Öyleyse tam bu esnada fonda "Imagine all the people living life in peace" çalıyor gibi düşünelim. 


Prag seni çok ama çok sevdim. Her kaldırımın, her sokağın ayrı bir instagram cenneti sanki. Gördüğüm en fotojenik ve yaşayan, canlı şehirlerden birisin. En yakın zamanda görüşmek üzere diyelim mi o zaman? 

16 Ağustos 2017 Çarşamba

Her an yanımızdan Celine ve Jesse geçecek gibi

Before Sunrise'ı ilk izlediğim zamanlardan beri Viyana'yı çok merak etmişimdir. İlginçtir; filmin içerisinde yer alan o güzel şehir manzaraları aklıma öyle bir kazınmış ki, Viyana'yı turlarken sanki bu şehre daha önce gelmiş gibi hissettim. Bizi şehre adım attığımız ilk dakikalardan itibaren tarihi dokusu hiç bozulmamış binalarıyla, güzel pastahaneleri ve Opera Binalarıyla büyüledi. Burası sanatla daimi akışta olan, yaşayan bir şehir!

Apfelstrudel tatlın, kocaman şinitzellerin, büyük parkların, yemyeşil doğan ve gösterişli tarihi binaların ile gönlüme taht kurmuş olabilirsin Viyana. Bu ilk gelişimdi ama son olmayacağı kesin.

13 Ağustos 2017 Pazar

Orta Çağ'dan bildiriyorum


Veeee beklenen tatil geldi çattı. Adli tatil devam ederken, kendimizi yeni keşifler için Orta Avrupa'ya attık. Şu an Macaristan'ın büyüleyici başkenti Budapeşte'den, Orta Çağ'dan bildiriyorum :) Burada modern zamanlar yaşanmıyor adeta zaman Orta Çağ'da durmuş gibi.



Göz dolduran binaları olsun, şehrin mimarisi olsun, Budin ve Peşte'yi birbirinden ayıran Tuna Nehri  olsun kısacası gözümüzün gördüğü her bir nokta, bizi kendisine hayran bıraktı.



Klasik Budapeşte, Viyana, Prag üçlemesinin ilk ayağı olan Budapeşte'yi çok beğendik. Şimdi sırada Viyana var...



7 Ağustos 2017 Pazartesi


Tablo gibi, kartpostal gibi.

7 Ağustos'17, güzeller güzeli Kekova.

1 Ağustos 2017 Salı

Hoşgeldin Ağustos


Hoşgeldin Ağustos! Bol eğlenceli, kahkahalı, seyahatli, huzurlu, sağlıklı, musmutlu günler ile gel. 

Köyceğiz, Muğla, 1 Ağustos'17

7 Ağustos 2016 Pazar

Diyor felsefeyi sever misiniz Ali diyor biz hep dönerciyiz



Karaoke yapmaktan en keyif aldığım şarkıyı canlı canlı Bodrum Antik Tiyatrosunda dinlemek benim için müthiş bir andı! Hem Antik Tiyatronun genel atmosferi hem de MFÖ'nün enerjisi bize sirayet ederek unutamayacağımız üç saat yaşattı.
Zaten şu hayatta benim en mutlu olduğum yer tartışmasız konserler ve festival alanlarıdır. Net! :)

Mazhar, Fuat ve Özkan abiler, üçünüz de ayrı ayrı müthiş yeteneklersiniz, müziğinizle, enerjinizle, hep var olun!

5 Ağustos 2016 Cuma

Günün en huzur veren dakikaları



Bana kalırsa, günün favori zaman dilimi günbatımlarıdır. İçerisinde bir parça hüzün, bir parça umut, bir parça yaşam sevinci ve huzur barındırır. Murathan Mungan'ın dediği gibi: 
"İnsan ne yaşarsa yaşasın, sonunda her şey bir günbatımına bakıyor."



Çeşme'ye her gittiğimde ayrı bir tat alıyorum. Bu fotoğraf sevgili eşimin gözünden... Günbatımına hayran hayran baktığım esnada o anı ölümsüzleştirmek istemiş :)





Çeşme'ye lise yıllarımdan biri sık sık gitmeme rağmen bu yıl ilk defa Ildırı'yı görme şerefine nail oldum. Ildırı, küçücük, sevimli bir beldeymiş. Bu tablo gibi manzara bugünümüzü şenlendirdi.

Bu arada, günlük hayatta rastladığım bazı görüntüler fonda bir müzik ile beliriyor zihnimde. Örneğin; Çeşme Marina'da gezerken aşağıdaki görüntüyü görür görmez zihnimin arka planında: "Knock knock knockin' on heavens door" çalmaya başladı ve tüm gün melodiyi mırıldanarak dolaştım Çeşme sokaklarında.



Yolu ve yolda olma halini çok seviyorum.